Kamyanets-Podilski ya da Kamaniçe (Ukraynaca: Кам’янець-Подільський / Kam’yanets’-Podil’s’kyi,

Dinyester Nehrinin sol taraftan aldığı kollarından biri olan Smotriç Suyunun kıyısında XI. Yüzyılda kurulmuş, derin tarihi olan şirin bir şehirdir.

Ukrayna'nın en ünlü kalesi, bu şehirde bulunmaktadır. Her yıl yüz binlerce turist Kamyanets-Podilsky'ye gidiyor. 2018 istatistiklerine göre Şehir, 960 bin turist tarafından ziyaret edildi - Ukrayna'daki en büyük beşinci rakam ve sakin sayısının turist sayısına oranı - birincisi, çünkü şehrin nüfusu sadece 100 bindir!

Kamianets-Podilskyi Kalesi

Ukrayna’nın kuzeybatısında, Lviv’in güneyinde konumlanan Kamianets-Podilskyi Şehri, 11. yüzyıla uzanan tarihi geçmişiyle günümüzde açık hava müzesi görünümünde olan harika bir şehirdir.

Ukrayna'nın en güzel kalelerinden biri olan Kamianets-Podilskyi Kalesi'ne ev sahipliği yapan Kamianets-Podilskyi, peri masalından çıkmış gibi görünmektedir. 11. Yüzyıl Kalesi, 40 metre derinliğindeki Smotrych Nehri Kanyonu ile çevrili dev bir kayanın üzerinde yer almaktadır, bu nedenle ada şehri olarak adlandırırlar ve Ukrayna'da görebileceğiniz en iyi manzaralardan birisidir.

Rozhanka Kulesi Kamenets-Podolsky

Çatıyı oluşturan taş kapakların varlığı nedeniyle tahkimat tarihi için ilgi çekicidir. Ukrayna'da bu tür tahkimat yöntemleri hiçbir yerde bulunamaz. Kamenets-Podolsky'nin eski kalesinde bu türden 3 kule vardır.

Kamianets-Podilskyi Eski Kenti, Şehre dağılmış büyüleyici tarihi yapıları, tabyaları ve kaleyi izleyebileceğiniz bir gözlem güvertesi gibidir. Ayrıca burada zamanda geriye gidip, kendinizi şımartabileceğiniz birçok Ortaçağ tarzı restoran bulunmaktadır.

Bu Muhteşem Kalede, kendinizi orta çağ savaşçısı gibi hissederek, okçuluk turnuvasına katılabilir, kalenin tepesine tırmanabilirsiniz veya her yıl düzenlenen sıcak hava balonu festivalinde heyecanlı ve zevkli anlar yaşayabilirsiniz.

Kamyanets –Podilski’nin tarihi seyri oldukça hareketlidir:

İtalya ve Almanya’nın kuzeyinden Kırım yoluyla Hindistan ve Çin’e uzanan ticaret yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olması sebebiyle birçok devlet bu şehirdeki kaleye ve şehre hakim olmak istemiştir.

O dönemlerde karışık bir etnik ve dinî yapısı bulunan Kamaniçe’nin nüfusu Polonyalı, Ermeni, Ukraynalı ve Yahudilerle daha az sayıdaki Romen, Bulgar ve Yunanlılardan oluşmaktaydı.

Kamaniçe, korunmalı mevkii ve muhkem kalesiyle XVI. yüzyılda Hıristiyanlığın doğu savunma hattı olarak nitelendirilir ve genellikle Malta’daki La Velatta ile mukayese edilirdi. Osmanlılar Ukrayna’ya hâkim olma mücadelesi sırasında Ruslar ve Polonyalılar’a karşı XVI. yüzyılın ikinci yarısında Kazaklar’la ittifak oluşturdular. Abaza Paşa 1633’te kaleyi bir süre muhasara altında tuttuysa da ele geçiremedi. 1669’da Ukraynalı Petro Doršenko’yu himaye altına aldıktan sonra IV. Mehmed’in başında bulunduğu Osmanlı ordusu Lehistan seferine çıktı. Sefer sırasında Podolya’nın merkezi olan Kamaniçe dokuz gün süren kuşatmadan sonra zaptedildi (27 Ağustos 1672).

IV. Mehmed, 2 Eylül’de Katolik katedralini camiye çevirerek ilk cuma namazını burada kıldı. Şehre bir kadı ve beylerbeyi tayin etti. Mevcut yedi kilise daha camiye çevrilerek Köprülü Ahmed Paşa, Musâhib Mustafa, Kara Mustafa ve Vanî Efendi vakıfları kuruldu, eğitim kurumları açıldı.

Polonyalılar, 1683’teki Viyana Kuşatması’ndan sonra on yedi yıl süreyle Kamaniçe’yi geri almak için uğraştılar. 1699’daki Karlofça Antlaşması ile Kamaniçe Osmanlılar tarafından tahliye edildi.

Turkish Minaret

Kutsal Havariler Peter ve Paul Katedrali Katedral Kamenets-Podolsky'deki, kültür ve mimari tarihinin anıtı olan Katolik Katedrali. Latin ayinindeki Kamenets-Podolsky Katolik piskoposluğunun katedrali. Tarihi ve kültürel önemi büyüktür.

Şehrin geçmişinden günümüze, Osmanlı’dan, iki minare ve bir minber kalmıştır. Osmanlılar ayrıca kaleyi ve bu kaleyi şehre bağlayan köprüyü de tamir etmişlerdi. 200’den fazla topu ile Kamaniçe Kalesi Bağdat, Budin, Belgrad ve Kandiye ile beraber Osmanlı Devleti’nin en önemli kaleleri arasında yer aldı.

Karlofça Antlaşması’ndan sonra Kamaniçe 1793’e kadar Polonya-Litvanya ittifakında kaldı. Bu tarihte Rus topraklarına dahil edildi. 1919’da kısa bir süre bağımsız Ukrayna Cumhuriyeti’nin başşehri oldu. Ancak bu cumhuriyetin Ruslar tarafından çökertilmesiyle tekrar Sovyetler Birliği toprakları içinde kaldı. 1930’larda büyük tahribata uğradı. Ukrayna’nın 1991’de bağımsız olmasından sonra bu devletin sınırları içerisinde yer aldı.

Alexander Nevskiy Kilisesi

Kamaniçe, XIX. yüzyılda demiryolunun inşa edilmesiyle tren ve nehir taşımacılığının verdiği imkânlar sayesinde sanayi ve ticaret bakımından hızla gelişti. Günümüzde de bu özelliğinin yanı sıra turizm potansiyeli bakımından Ukrayna’nın en gözde mekânlarından birini oluşturmaktadır. Ünlü kalesi müze olarak kullanılmaktadır. Nüfusu 115.000 civarındadır (2000 tah.).

Haç Yüceltme Kilisesi

Nobel ödülü sahibi Polonyalı yazar Henryk Sienkiewicz, Kamaniçe’nin Osmanlılar tarafından fethi üzerine bir roman yazmıştır (Pan Volodyjowski). Nâbî ve Abdurrahman Abdi Paşa’nın Kamaniçe hakkında şiirleri bulunmaktadır. Ayrıca Hezarfen Hüseyin Efendi’nin dünya tarihinde ve Kâtib Çelebi’nin kozmografyaya dair eserinin zeylinde Kamaniçe ile ilgili bölümler yer almaktadır. Kara Mustafa Paşa’nın tezkirecisi Hacı Ali Efendi fetihle ilgili olayları anlatan bir günlük kaleme almıştır.

Aziz Stepanos'un çan kulesi

Kamenets-Podolsky'nin Ermeni mahallesinde bulunan XV-XVI yüzyılların çan kulesi. Aziz Ermeni Katedrali'nin bir parçasıydı. Николая. Çan kulesi bir süre Katolikler, Ortodokslar ve Ermeni Kilisesi takipçileri tarafından saygı duyulan, Tanrı'nın Ermeni Annesinin efsanevi ikonunu barındırıyordu.

Osmanlı tarihinde (1672-1699 döneminde) Kamaniçe adıyla Osmanlı Devleti'nin Podolya Eyaletinin de idarî merkezi olmuştu.